Birinci yaşını tamamlayan bebeğin akışkan-lapa türü besini, katı besinlere dönüşmeye başlar. Lapa türü besinlerin uzun süre kullanımı, çiğneme ve yutma tembelliğine ve iştahsızlığa yol açar.
Birinci yaş tamamlandıktan sonra biberonla beslenmeye son verilmelidir. Süt, içecekler ve çorbalar fincandan içilmeli veya kaşıklanmalıdır. İkinci yaşında azı dişleri çıkmaya başladığında bebeğin çiğnemeye yöneltilmesiyle, mide ve bağırsaklar da sindirimi zor besinleri işlemeye alışırlar. Birinci yaşı tamamlandıktan sonra anne, çocuğunu kendi başına yiyip içmeye alıştırmalıdır. Çocuk kaşık kullanmaya ve bardaktan içmeye alıştıktan sonra ise artık yalnız bırakılmamalı, aileyle birlikte yemeğe oturtulmalıdır. Küçük çocuk, üç ana öğünün yanı sıra, gerektiğinde iki ara öğün de yiyebilir. İkinci yaşta beslenme programı çeşitlilik temeline oturtulmalıdır.
Çocukta hızla gelişen yemekten zevk alma duygusuna, belirli sınırlar aşılmamak kaydıyla uyulmalıdır. Aile için hazırlanmış olan yemeklerin pek çoğu çocuğa da yedirilebilir. Bebekler için özel olarak üretilmiş olan hazır mamalar artık beslenme programından yavaş yavaş çıkarılabilir. Patatesin, sebzenin ve etin(bebekler için hazırlandığı gibi), artık çok ince doğranıp, ezilip, süzgeçten geçirilmesine gerek yoktur. Lahana, baklagiller, salatalar, tam tahıl ekmeklerinin sert kabukları ve öteki çiğnenmesi ve sindirilmesi zor yiyeceklerin, ikinci ve hatta üçüncü yaş boyunca kullanılmaması gerekir. Aile için hazırlanan yemeklerin çoğu, tuz ve baharat açısından yetişkinlerin damak tadına uygun biçimde hazırlanır. Küçük çocuklar için genellikle tuzludur bu yemekler. Gereğinden fazla tuz küçük çocukların sağlığını olumsuz etkileyebilir. Tuz yerine mutfak baharatlarının kullanımı çok daha uygun olacaktır. Bir gün öncesinden kalan yemek artıkları küçük çocuklara yedirilmemelidir. Yalnızca taze pişirilmiş, iştah açıcı biçimde hazırlanmış ve çeşitli besinler içeren bir yemek çocuğun ihtiyacını karşılayabilir. Küçük çocuklar için tam bir beslenme sağlayabilecek beslenme programında, süt ve süt ürünlerinin yanı sıra, et, balık ve yumurta da bulunmalıdır. Ağırlıklı olarak sütlü lapalardan oluşan bir beslenme, çocukların tombul, solgun ve enfeksiyon hastalıklarına yatkın olmalarına yol açar. Piyasadaki süt türlerinin içinde küçük çocuklar için en uygun olanı, pastörize edilmiş sütler veya %35 oranında yağ içeren, çok yüksek ısıdan geçirilmiş sütlerdir. Yağı alınmış sütler kullanılmamalıdır. Çocukların yeterli miktarda sıvı almalarına özen gösterilmelidir. Bu amaçla onlara yemeklerde, suyla inceltilmiş meyve suları veya az tatlandırılmış meyve veya bitki çayları verilmelidir.