Anavatanı Orta Asya olan yabani
gül (Rosa ), çok eski devirden beri bütün
dünyada en çok ilgi çeken bitkilerden
olmuştur. 1350 kadar türü bilinmektedir
ve bunların 200 kadarı kokuludur.
İnsan eliyle oluşturulan gül çeşidi (kültivar)
ise 18 bin civarındadır. Ülkemizde
24 tür bulunur ama gül denince akla
ilk gelen, Anadolu’da 2700 yıldan beri
tanınan ve kullanılan Isparta gülü’dür
(R . x damascena Mill).
Yetiştirilmiş olduğu yerlerden dolayı
‘Şam gülü’ veya ‘Edirne gülü’, ya
da yağ eldesinde kullanılması nedeniyle
‘yağ gülü’ adı verilen R . x damascena ,
R . gallica L. (Yabani Frenk gülü) ile R .
moschata J. Herrmann (Misk gülü) türlerinin
melezidir. Bu melezin bir çeşidinden gül çiçeği veya petalleri (Flores Rosae );
gül suyu (Aqua Rosae ) ve gül yağı
(Oleum Rosae ) elde edilir.
Büyük ihtimalle R . x damascena ’yı
anlatan ‘Kokulu gül’ün tıp kitaplarında
yer alması Dioscorides (M.S. 1.yy)
ile başlar. Yusuf Has Hacib (M.S. 11.yy)
“Kutadgu Bilig” de gül suyu ve gül şurubundan;
İbn-i Sina (M.S. 10.yy) ve
İbn-i Baytar (M.S. 13.yy) ‘kokulu gül’ün
tedavi amaçlı kullanılışından bahseder.
Gül suyu ve gül yağı üretimi
13.yy’da Edirne’de başlamış; 18.yy’dan
sonra Kazanlık, Filibe, İslimiye ve Zağra
bölgelerinde (Bulgaristan) öne geçmiştir.
1877-78 Osmanlı-Rus savaşı sonucu
Bulgaristan’dan gelen göçmenler
tarafından Bursa (1885), İstanbul (1886),
İzmir, Aydın, Burdur ve Isparta’da gül
yağı elde edilmeye başlanmıştır. Günümüzde
Türkiye’de ‘Isparta gülü’nün
%80’i Isparta’da, geri kalanı ise Burdur,
Denizli ve Afyonkarahisar’da yetiştirilir.
Türkiye dışında Bulgaristan,
İran, Çin, Ukrayna, Moldova, Gürcistan,
Azerbaycan, Hindistan ve Özbekistan,
Isparta gülü yetiştiricisi ülkelerdir.
Gül yağı, absolüt ve gül suyu
eldesi
Isparta gülünün çiçekleri veya daha
doğru olarak, taç yaprakları (petalleri)
mayıs ayının ortasından itibaren gündoğumunda,
elle toplanır. Başlıca uçucu
yağ, flavonoit, tanen, aminoasit ve
müsilaj içeren bu petallerden ‘gül yağı’
ve ‘gül suyu’ üretilir. Bu üretimde her
biri günde 5 ton petal işleyebilecek bakır
ve çelik damıtma kazanları kullanılır.
Organik sertifikalı gül yağı, ‘ince gül
yağı’, ‘katı gül yağı (konkret)’ ve ‘gül
absolütü (absolu)’ eldesinde kullanılır.
Taze petallerin su buharı kullanılarak
damıtılmasıyla ‘ince gül yağı’ elde
edilir. Oldukça düşük verimle (%0.01
- 0.02) elde edilen bu soluk sarı, berrak
yağ 200 C’nin altında kristallenir.
Bu arada yine su buharı uygulanarak
daha yüksek verimle (%0.04) gül yağı
elde edilir. Gül yağı, içi dışı kalaylı matara
şeklindeki kaplarda (kumkuma)
saklanır. Gül yağının bileşiminde 275 –
400 kadar madde bulunur. Madde sayısı,
yağın elde ediliş yöntemine, iklime,
ekolojik ve genetik unsurlara bağlıdır.
Gül yağının kalitesini, geraniol, nerol,
b-Citronellol, C13-Norisoprenoid,
α-ve β-Damascenone, Β-Damascone ve
β-Ionone maddeleri belirler.
Çok pahalı olan gül yağı, Cymbopogon
martinii var. motia türünden elde
edilen ‘Palmarosa esansı’ veya Pelargonium
graveolens türünden elde edilen
‘Geranium esansı’ ya da doğrudan gera
niol ve feniletil alkol ile katıştırılabilir.
Taze çiçeklerden organik bir çözücüyle
özüt elde edilmesi ve özütün alçak
basınçta yoğunlaştırılması ile yarı
katı, kristalize olmayan, turuncu – kırmızımsı
‘katı gül yağı (konkret)’ ele geçer.
Konkret 5 kg’lık paslanmaz tenekelerde
saklanmaktadır. Konkretin çözücü
olarak alkolle özütlenmesi ve ardından
alkolün uçurulması ile ‘gül absolütü
(absolu)’ elde edilir. Absolüt, başlıca
fenil etil alkol, sitronellol, nonadekan,
nonadessen, geraniol, öjenol ve benzilalkol
içerir.
Gül yağı üretiminde ilk 2 sırayı Bulgaristan
ve Türkiye alır. Gül yağının en
fazla Fransa, İsviçre, ABD’ye; konkretin
Fransa’ya; absolutün ise Almanya’ya dışsatımı
yapılır. Türkiye’de elde edilen
ürünlerin üretim miktarları ve 2008
yılı piyasa fiyatları aşağıdadır: Gül suyu, taze petallerin su buharı
kullanılarak damıtılmasıyla ele geçer.
Aynı zamanda gül yağı eldesinde
de yan ürün olarak gül suyu elde edilir.
Çünkü gül yağının içindeki bazı maddeler
suda az da olsa çözünür. Gül suyu
yaklaşık %0.16 uçucu yağ içerir.
Tıbbi ve kozmetik önemi
Araştırmalar, gül yağı, absolüt ve
gül suyunun; antibakteriyel, antiviral,
antifungal, antiseptik, antienflamatuar,
antispazmodik, analjezik, antidepresan,
sedatif, tonik, bronş genişletici, bulantı
kesici, dolaşım uyarıcı, antioksidan ve
afrodizyak etkisini göstermiştir.
Halk arasında, petallerin suda bekletilmesiyle
elde edilen gül suyundan
yara, yanık, uçuk, aft, hemoroid, göz
ve deri hastalıklarında; petallerle hazırlanan
tıbbi çaydan depresyonda; petallerin
yağda bekletilmesiyle elde edilen
çözeltiden –sürülerek- ağrılarda faydalanılır.
Gül dermokozmetik olarak, kolajen
sentezini uyarıcı, doku sıkılaştırıcı, komedonları
engelleyici, kırışıklık azaltıcı,
cildi besleyici ve temizleyici, nemlendirici,
akne ve kızarıklıkları önleyici, tahriş
azaltıcı, yara ve yanık iyileştirici ve
koku verici olarak kullanılır. Kolonya,
losyon, krem, parfüm, sabun, şampuan,
temizleme köpüğü, temizleme sütü ve
toniklerde güle yer verilir.